Ücretsiz Gezilecek Yerler ve Bedava Gezi Turları 2023

Bir gezgin veya yerli turist olarak gezebileceğiniz, görmeniz gereken pek çok yer var. Özellikle ülkemizde yer alan ve ücretsiz veya minimal bir ücret ödeyerek gezebileceğiniz yerleri kısa kısa açıklayalım. Gez, Gör ve Yaşa İster bir gezgin olun, ister gezmeye çalışan biri isterseniz de bir turist; ne olursanız olun gezip görebileceğiniz çok yer var. Geçmişe bir özlem duydururken geleceğe bir anı bırakan gezme, görme ve yaşama eylemleri hemen hemen herkesin arzuladığı bir olay.

Gezerken öğrenmek, keşfetmek, özümsemek ve daha birçokları. Bütün bunları yapabilmek için gerekli olan biraz da maddi güç. Bu yazımızda tam da bu noktada size kolaylık oluşturabilecek, ücretsiz yani bedava gezip eğlenirken maddi olarak sizi zorlamayan Türkiye’nin en güzel yerlerini bulacaksınız. Ya ücretsiz ya da minimal düzeyde harcamalarla gezip görebileceğiniz Türkiye’nin en güzel 2023 yılında yerleri; başta İstanbul’da Müze, kale ve tarihi yerleri için listemiz için yazıyı okumaya devam edin.

İstanbul Gezilecek Yerler

8.000 yıllık yerleşim yeri olan İstanbul’un sakladığı anı başka hangi şehirde var? Zamanında dünyanın dört bir yanından gelen sayısız kervanların en uğrak noktası olan İstanbul bugünlerde, çok sayıda tarihi yapıların ve açık hava müzelerinin ev sahipliğini yapıyor.

Ülkemizin en popüler meydanları arasında ilk sırada yer alan Taksim meydanı aynı zamanda İstiklal Caddesi’nin girişinde yer alması ile bir cazibe merkezi oluyor. Her gün yeniden keşfedilmeye kalkılsa bile keşfede keşfede bitirilemeyecek olan dünyanın 4.Metropolü İstanbul’un gezilebilecek yerlerine bakalım: 

Taksim – İstiklal Caddesi

Eski Beyoğlu diye tabir edilen, Galatasaray Meydanına ve oradan da Galata Kulesi’ne kadar uzanan İstiklal Caddesi her zaman çok kalabalık bir cadde olma özelliğine sahip. Çok sayıda mekanın ve alış veriş mağazasının yer aldığı Beyoğlu ve İstiklal Caddesi ücretsiz geçebileceğiniz yerler arasında.

İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde yer alan ve 1.400 metre uzunluğa sahip İstiklal Caddesi, Bizans döneminde şekillenmeye başlamıştır. Taksim Meydanı’ndan başlayarak Tünel Maydanına kadar uzanan İstiklal Caddesi’nde yürürseniz Galata Mevlevi hanesini, Galip dede Caddesi’ni ve Galata Kulesi’ni görebilir, popüler mekânları ziyaret edebilirsiniz. Popüler mekânlardan bazıları şunlardır: Çiçek Pasajı, Pera Müzesi, Fransız Sokağı, Hüseyin Ağa Camii ve Madema Tussauds Balmumu Müzesi.

Sultan Ahmet Meydanı ve Camii

İstanbul’da ücretsiz olarak gezebileceğiniz bir yer olan ve tarihi yarım adanın kalbinde bulunan Sultan Ahmet Meydanı aynı zamanda Topkapı Sarayı ve Ayasofya ile aynı bölge de yer alıyor. Her milletten insanın yer aldığı Meydan ve tarihi bir cami olan Sultanahmet Camii ücretsiz olarak gezebileceğiniz yerler arasında bulunuyor.

1607-1617 yılları arasında Osmanlı Padişahı I.Ahmed tarafından yaptırılan Sultan Ahmet Camii, 20.000’i aşkın İznir Çinisi ile bezenmiştir. İstanbul’a yolu düşen herkesin mutlaka görmesi gereken bir tarihi yapı olan Sultan Ahmet Camii aynı zamanda Avrupalılar tarafından “Mavi Camii” olarak bilinmektedir. Ayasofya ile aynı bölgede bulunan bu camiye ulaşım da oldukça kolay sağlanabilir. Girişlerin tamamen ücretsiz olduğu Sultan Ahmet Camii’ni ziyaret etmeden ayrılmamanızı tavsiye ederiz.

Ayasoyfa

Eğer İstanbul’da yaşıyorsanız ve hiç gitmediyseniz veya İstanbul dışında yaşıyor ve hiç görmeye gelmediyseniz, Tarihi Yarımada’yı keşfetmeye başlamak için ilk tercihiniz Ayasofya Camii olabilir. Bugünkü halini 537 yılında alan ve ilk harcı koyulduktan sonra tam 3 kez yıkılan Ayasofya, İmparator Justinianos’un döneminde yapılmıştır. İstanbul’un fethedilmesinden sonra mihrap, vaaz kürsüsü gibi bölümlerin sonradan eklendiği Ayasoyfa’ya girişler de ücretsizdir.   

Adalar

İstanbul’un kalabalığından uzakta zaman geçirmek istiyorsanız Adalar tam size göre. Sadece ulaşım ücretini ödeyerek İstanbul’un tarihi yapılarını görebileceğiniz, Eski İstanbul’a şahitlik edebileceğiniz Kınalı ada, Burgaz ada, Büyük ada sizleri bekliyor.

Eski İstanbul’u hiç görmeyenlerin veya görüp de özleyenlerin ilk durağı Adalar. Kınalı Ada, Burgaz Ada ve Büyük Ada yüzyıllardır İstanbul’un her anına şahitlik ediyor. Sadece ulaşım ücreti ödeyerek görebileceğiniz birçok eser ve yapıyı barındıran Adalar’da Aya Yorgi Kilisesi, Sait Faik Abasıyanık Müzesi, Rum Ortodoks Ruhban Okulu, Hızır İlyas Tepesi, Kalpazankaya, Adakule ve Büyük Ada Rum Yetimhanesi bulunuyor. 1800’lü yıllardan 1900’lü yıllar arasında inşa edilmiş yapıları görmeden İstanbul’dan ayrılmayın.

Sirkeci Garı Müzesi

Osmanlı döneminden itibaren bir tren garı olarak hizmet veren Sirkeci Tren Garı günümüzde aktif olarak gar hizmeti vermesinin yanında içinde barındırdığı Tren Garı Müzesi ücretsiz olarak gezebileceğiniz bir şehir müzesidir. Tren ve demiryolları ile ilgili olarak geniş kapsamlı bir müze olan Sirkeci Tren Garı müzesini ücretsiz olarak gezebilirsiniz.

İstanbul Demiryolu Müzesi olarak da bilinen Sirkeci Garı Müzesi, ziyaretçilerine ücretsiz hizmet sunuyor. Pazar ve Pazartesi günleri kapalı olan Sirkeci Garı Müzesi diğer günlerde 09:00 – 17:00 saatleri arasında kendisini görmek isteyenleri heybetiyle karşılıyor. Projesi Alman mimar Jachmund tarafından 11 Şubat 1888 tarihinde çizilen Sirkeci Garı Müzesi, II.Abdülhamit zamanında 1890 yılında hizmete açılmıştır. İçerisinde toplam 487 obje bulunan müzeye uygun saatler arasında mutlaka gezmelisiniz.

Sakıp Sabancı Müzesi

İstanbul’da özel müze olarak hizmet veren ve Sabancı ailesinin geçmişte yaşadığı köşkün müze haline dönüştürülmesi ile oluşmuş Sakıp Sabancı Müzesi ücretsiz olarak gezebileceğiniz yerler arasında bulunuyor. Dönem dönem özel koleksiyonların sergilendiği Sabancı müzesini İstanbul seyahatinizde mutlaka gezmelisiniz.

Sakıp Sabancı Müzesi, zengin resim ve hat koleksiyonları ile ziyaretçilerine görsel şölen sunuyor. 2002 yılından bu yana ara ara düzenlenen etkinliklerle de ünlülere ev sahipliği yapan müzenin ilk temeli, İtalyan mimar De Nari tarafından 1927 yılında atıldı. Sakıp Sabancı Müzesi’nin içerisinde sergilenmiş eserlerden bazıları:

  • At ve İnsan
  • Habersiz Buluşma
  • Bir Dünya
  • Altın Satırlar
  • Tanrı’ya Adanmış Halılar
  • Avrupa Porselenleri 

Kuzguncuk Turu

İstanbul’ un en sakin ve en eski semtlerinden biri olan Kuzguncuk; özel yapıları, tarihi mimarisi ve eski taş sokakları ile gezmeniz gereken bir semt. Ücretsiz Kuzguncuk turu yaparak İstanbul’un eski haline canlı canlı şahit olabilirsiniz.

İstanbul’un en eski ve en sakin semtlerinden biri olan Kuzguncuk, Tarihi Yapılar, Eski Taş Sokaklar ve Özel Yapılar’ın varlığı bakımından oldukça zengin bir semttir. Şehrin bazı bölgelerinden başlatılan turlarla Kuzguncuk Turu’na katılarak tarihi yapıları gözünüzle görebilir, şehrin en sessiz semtinde anılar biriktirebilirsiniz. Kuzguncuk’u ziyaret ettiğinizde görebileceğiniz bazı tarihi yapılar şunlardır:

  • Surp Kirkor Lusaroviç Kilisesi
  • Yeni Camii(1852)
  • Beth Yaakov Sinagogu
  • Abdülmecid Efendi Köşkü

Gülhane Parkı

İstanbul’ un pek çok tarihi anına şahitlik eden ve İstanbul tarihinde çok önemli bir yere sahip olan Gülhane Parkı ücretsiz olarak gezebileceğiniz yerler arasında bulunuyor. Topkapı Sarayı ve İstanbul Arkeoloji Müzesi ile yan yana bulunan parkı gezerek tarihi koklayabilirsiniz.

İstanbul’un Eminönü semtine bağlı tarihi bir park olan Gülhane Parkı, Topkapı Sarayı, Sarayburnu ve Alay Köşkü bölgesinde yer alır. 1912 yılından beri park olarak İstanbul’lulara rahat nefes alacak alan yaratan Gülhane Parkı, 163 dönüm bir alan üzerine kuruludur. Sadece ulaşım ücreti ödeyerek ulaşabileceğiniz Gülhane Parkı’nın geçmişi ise 8. Yüzyıla kadar uzanmaktadır. Konstantinopolis Üniversitesine de ev sahipliği yapan parkın Lale Festivallerini kaçırmayın.

Adana’da Ücretsiz Gezilecek Yerler

Adana; Türkiye’nin güneyinde yer alan ve yaz aylarında yaşadığı sıcak ile adından söz ettiren bir şehir olsa da sahip olduğu tarihi yerler, tarihi yapılar ve müzeleri ile de adından sıkça söz ettiriyor. Adana’ya seyahat ettiğinizde 3 ücretsiz olarak gezebileceğiniz yerler vardır.

Arkasında Toros Dağları, yanı başına Seyhan Nehri. Zengin mutfağı, köklü kültürü ve geçmişi ile Adana ilkbahar aylarında tercih edebileceğiniz en iyi şehirlerden birisidir. Türkiye’nin birçok müzesinde geçerli olan Müzekart’ı kullanarak girebileceğiniz müzeleri bulunan Adana’da ortalama kişi başı 25₺ ile karnınızı doyurabilirsiniz. Kendine has lezzetleriyle yerli yabancı turistlere misafirperverlik gösteren Adana’da makul fiyatlarla gezebileceğiniz bazı yerler şunlardır: 

Tarihi Taş Köprü

MS 600 lü yıllarda inşa edilmiş olan ve günümüzde halen ayakta olan Taş Körü araç trafiğine kapalı olsa da yaya trafiğine açık bir şekilde hizmet veriyor. İlk inşa edildiğinde 21 gözlü olan tarihi köprü günümüzde yapılan dolgular nedeni ile 14 gözlü olarak kalmıştır.

4. Yüzyılda mimar Auxentios tarafından yaptırılan ve Seyhan nehri üzerinden Adana şehrini ikiye ayıran Taş Köprü, 319 metre uzunluğa ve 13 metre yüksekliğe sahiptir. Dünyanın en eski köprüsü olarak da bilinen ve eski adıyla Justinianus Köprüsü, 2000’li yılların başında araç trafiğine kapatılarak ziyaretçilerin kullanımına açılmıştır. Adana’nın Yüreğir İlçesinde bulunan Tarihi Taş Köprü’yü ziyaret etmek için yol ücretiniz dışında bir ücret ödemenize gerek yoktur.

Adana Kalesi

Yapımının ilkçağlara dayandığını düşünülen Adana Kalesi’nin bugünkü hali sur kalıntılarından ibarettir. Son yapılan çalışmalarla birlikte kalenin alanının nereye kadar uzandığı tespit edilmeye çalışılmaktadır. Osmanlı döneminde meydana gelen ayaklanma sonrasında cephanelik bölümünde meydana gelen patlama ile yıkılan surlar ise 1836 yılından bu yana tekrar yapılmamıştır. Ziyaretçilere tarihi anıları sunan Adana Kalesi, Adana’yı ziyaret ettiğinizde mutlaka görülmesi gereken yerlerden birisidir ve kaleye giriş ücretsizdir.

Tarihi taş Köprü’nün bittiği nokta da yer alan ve günümüzde Kale kapısı dışında yapıları yıkılmış veya bu bölge de kurulmuş olan Tepebağ mahallesindeki yapıların içinde yer alan Adana kalesi yapılan kazı çalışmaları ile belirli bir bölümü ortaya çıkarılmıştır. Taş Körü ile yakın olması seyahatiniz sırasında mutlaka görmeniz gereken yerler arasın olmasını sağlıyor.

Ulu Camii

Memlüklü, Osmanlı ve Selçuklu Dönemleri’ne ait izleri üzerinde taşıyan Ulu Camii, ilk olarak 1513 yılında Ramazan Oğlu Halil Bey tarafından inşa edilmiş 1541 yılında Piri Mehmet Paşa tarafından tamamlanarak ibadete açılabilir hale getirilmiştir. Tarihi izlerin yoğun görüldüğü Ulu Camii’ni dilediğiniz zaman dilimi içerisinde ücretsiz olarak ziyaret edebilir, manevi değerlerinden yararlanabilirsiniz.  

Taş Köprü’ye 250 metre mesafe de yer alan tarihi Ulu Camii, çok eski bir yapı olmakla birlikte medreselere, türbelere, hükümdar köşkü gibi mahallere sahip bir kompleks olma özelliğine sahip. Bu bölge eskiden şehir merkezi olarak görüldüğü için Ulu Camii’nin çok özel bir yeri bulunuyor. Eski ve orijinal minaresi ile görenleri şaşırtan Ulu Camii’yi mutlaka görmelisiniz.

Ramazanoğlu Konağı

1495 yılında Ramazanoğlu Halil Bey tarafından yaptırılan Ramazanoğlu Konağı, Adana’da görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Kanuni Sultan Süleyman ve IV.Murat’ında konakladığı yer olan Ramazanoğlu Konağı’na ulaşımınızı toplu taşıma araçları ile sağlayabilirsiniz. Giriş içim uygun bir ücret alınan Konak, tarihi dokusu ve eski taş yapımı ile sizleri büyüleyecektir.

Ulu Camii’nin yan tarafında yer alan Ramazanoğlu Konağı, 1000 li yıllarda şehre hakim olan Ramazanoğlu Beyliği’nin lideri olan Ramazan Bey’in konakladığı ve ikamet ettiği bir konaktır. 10 yıl önce restore edilen konağı gezebilmek için 2 TL gibi minik bir ücret ödemeniz gerekiyor.

Adana Sinema Müzesi

İçerisinde birçok filme ait bilgiler ve Yeşilçam oyuncularına ait heykeller barındıran Adana Sinema Müzesi, 2011 yılında Adana Belediyesi tarafından restore edilerek ziyaretçilerine daha fazla olanak sunacak şekilde açılmıştır. Geçmiş tarihe ışık olan filmlerden Sinema Kütüphanesi’ne, Yılmaz Güney’den Şener Şen’e birçok ünlünün heykellerini bulabileceğiniz Adana Sinema Müzesi’ne ücretsiz olarak giriş yapabilirsiniz. Haftanın 7 günü açık olan müzenin çalışma saatleri, 08:00 – 17:00 arasıdır.

Adanalı sinemacıların sayısının çok fazla olması ve Adana’da çok sayıda film çekilmiş olması belediye tarafından bir sinema müzesi yaptırılmasını sağlamıştır. Eski ve yeni çok sayıda film ile ilgili görsellerin, eserlerin ve içeriklerin yer aldığı sinema müzesini ücretsiz olarak gezebiliyorsunuz.

Büyük Saat

1881 yılında Ziya Paşa tarafından yapımına başlanan ve 1882’de Vali Abidin Para tarafından tamamlanan Büyük Saat, 32 metre yüksekliğinde ve kesme taştan yapılmıştır. Dolmabahçe saat kulesinden bile büyük olan Büyük Saat ayrıca büyük 1998 Adana depreminden de hasar almamıştır. Seyhan ilçesinden bulunan Büyük Saat’e gitmek için toplu taşıma araçlarını kullanabilir, saatin içerisine ücretsiz girebilirsiniz. 

Adana’nın sembollerinden biri olan Büyük saat Kulesi, mutlaka gezilmesi gereken yerler arasında bulunuyor. Büyük Saat Kulesi ile aynı bölge de yer alan ve eski Adana yapılarının yer aldığı Mısır Çarşısı, Kapalı çarşı gibi tarihi yerleri ücretsiz olarak gezebiliyorsunuz. Büyük Saat kulesi ile karılıklı olarak aynı cadde de yer alan Yağ Camii de ücretsiz olarak gezebileceğiniz yerler arasında bulunuyor.

İzmir Ücretsiz Gezilecek Yerler

Keyifli bir İzmir turunda ücret ödemeden çok fazla yer gezebilirsiniz. Boyozu ve Çiğdemi ile meşhur İzmir, Ankara ve İstanbul’dan sonra Türkiye’nin en büyük 3. şehridir. Her mevsim ziyaret edilebilir ölçüde imkânlar sunan İzmir’e gitmenin tam zaman aralığı ise Mayıs-Eylül ayları arasıdır.

Tipik Akdeniz İklimi’nin hissedildiği ve seyahatlerinizi engellemeyecek kadar etkisiz olan iklim şartları ile İzmir gidilmesi ve görülmesi gereken yerler arasında. 83 Gece Mekânı, 48 Kamp alanı ve 86 Turistik Noktası ile de oldukça elverişli bir tatil yapabilirsiniz. İşte İzmir’de görülmesi gereken girişleri ücretsiz Turistik Noktalar:

Körfez

İzmir’in en özel yeri olan Körfez, seyretmeye doyamayacağınız bir güzelliğe sahiptir. Tarihi Asansör üzerinden Körfezin uçsuz bucaksız güzelliği özellikle gün doğumunda veya gün batımında seyrederek İzmir’in tadını çıkarabilirsiniz.

Kemeraltı Çarşısı

1600’lü yıllara dayanan tarihi ile Kemeraltı Çarşısı, 5+ km’lik bir alan üzerine yayılmış yaklaşık 17.000 işyerinin bulunduğu bir çarşıdır. Kemeraltı Çarşısı’nı ziyaret etmek istediğinizde hanlar, hamamlar, çeşmeler ve tarihi dokusunu korumuş birçok dükkânla karşılaşacaksınız.

Tarihin getirdiği maneviyat ve tarihi kahve dükkânlarından gelen kahve kokusu sizi bambaşka diyarlara götürmek için uğraşırken, Agora’da bulunan kalıntıları izleme imkânınız olacak. Her çarşıda olduğu gibi Kemeraltı Çarşısı’na da girişler tamamen ücretsiz. Ayrıca Kemeraltı Çarşısı Konak ilçesinde olduğu için her türlü konuda tüm kolaylıklar sizi bekliyor olacak.

İzmir’in en eski ve tarihi çarşısı olarak bilinen Kemeraltı Çarşısı ücretsiz olarak gezebileceğiniz yerlerden sadece birisi. Yüzlerce dükkanın yer aldığı tarihi Kemeraltı çarşısını gezerken çocukluğunuzda gittiğiniz pazarları ve çarşıları hatırlıyorsunuz.

İzmir Saat Kulesi

II.Abdülhamid’in tahta çıkışının 25. Yılı olması nedeniyle kutlama amaçlı inşa edilen İzmir Saat Kulesi, 1901 yılından bu yana tüm görkemi ile Konak Meydanı’nda ziyaretçilerini beklemektedir. Toplam 4 kattan oluşan ve toplam yüksekliği 25 metre olan kule ayrıca 1974 İzmir depreminde hasar görmüş ancak restore edilerek eski ihtişamına geri döndürülmüştür.

Ayrıca şu anda da kullanılmakta olan Saat Kulesi’nin saati Alman İmparatoru II. Wilhelm tarafından II.Abdülhamid’e hediye edilmiştir. Hem tarihi dokusunu hissetmek hem de o havayı solumak için Saat Kulesi mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerler arasında yerini almalıdır. Her yere otobüs ve minibüslerle ulaşım sağlayabileceğiniz İzmir’den Saat Kulesi’ni görmeden dönmeyin.

İzmir’in tarihi yapıları arasında yer alan ve Osmanlı döneminde yapıldığı bilinen İzmir Saat Kulesi, İzmir2in sembol yapıları arasında bulunuyor. İzmir’e giden gezginlerin mutlaka ziyaret ettiği ve fotoğraf çektirdiği İzmir Saat Kulesi önünde mutlaka resim çektirmelisiniz.

Alsancak Gezisi

İzmir’in eğlence mekanlarının yer aldığı Alsancak semti hemen hemen herkesin mutlaka uğradığı ve gezdiği bir semt olma özelliğine sahip. Her yaşam tarzına hitap eden Alsancak, İzmir turları yapan firmaların gezi planlarında kendisine yer bulan bir semt. İzmir seyahatinizde Alsancak2ı mutlaka ziyaret etmelisiniz.

Şirince

İzmir’in Şirince kasabası, 2012 yılında Maya takviminin son bulmasından sonra yaşanacak iki yerden biri olması ile ünlenmiştir. Çok eski bir ege kasabası olma özelliğine sahip olan Şirince, bu tarihten sonra turistlerin akınına uğramıştır. Eski köy evlerinin, kahvaltı salonların yer aldığı Şirince’yi ücretsiz bir şekilde gezebilirsiniz.

Adını 2012 Kehaneti ile Türkiye’ye duyuran Şirince, aslında Selçuk ilçesine bağlı bir köydür. Eskiden Rumların yaşadığı, tarihi 5.yüzyıla kadar uzanan ve hem Rum Evleri’nin hem de Osmanlı Mimarisi’nin sıklıkla görüldüğü Şirince’ye gitmek ulaşım açısından oldukça kolay. İzmir Otogarı’ndan 40 dakika gidiş mesafesinde olan köye her yarım saatte bir minibüs gitmektedir. Şirince’ye gitmişken özel şarap üreticilerin şaraplarından tatmayı ihmal etmeyin. Şirince’de görebileceğiniz bazı yerler ise şöyle:

  • St. John Baptist Kilisesi
  • Hodri Meydan Kulesi
  • Pamucak Plajı
  • Efes Antik Kenti

Seferihisar

İzmir’in sakin ve sessiz ilçesi olan Seferihisar; denize olan kıyısı, doğası ve doğal yapısı ile insanı kendine çekiyor. İzmir’e gittiğinizde mutlaka gezmeniz gereken yerler arasında bulunan İzmir Seferihisar ücretsiz olarak gezebileceğiniz bir ege kasabasıdır.

Yaklaşık 3.000 yıl önce İyonyalılar’ın yerleşmeye başladığı ve günümüzdeki şeklini alan Seferihisar, Akdeniz ikliminin görüldüğü İzmir’in bir ilçesidir. Her mevsim ve her Ay’da ziyaret edilebilecek doğa koşulları imkânı sunan ve içerisinde birçok gezilecek yer barındıran Seferihisar’da az bir bütçe ile çok yer gezebilirsiniz. İşte Seferihisar’da gezebileceğiniz bazı yerler:

  • Teos Antik Kenti
  • Dionysos Tapınağı
  • Sığacık Kalesi
  • Seferihisar Ulu Camii
  • Akkum Plajı
  • Seferihisar Pazarı
  • Tarihi Rum Evleri

Tarihi Rum Evleri

Eski bir Rum ili olan İzmir’de çok sayıda tarihi rum evi yer alıyor. Özellikle Alsancak başta olmak üzere Kordon ve Selçuk taraflarında çok sayıda yer alan cumbalı ve ahşap rum evlerini gezmek istediğinizde herhangi bir ücret ödemeden gezebiliyorsunuz.

Ankara Ücretsiz Gezilecek Yerler

Tarihi 5.000 yıl öncesine dayanan ve 1920’den bugüne Türkiye’nin Başkenti olan Ankara, tarihi ve kültürel zenginlik olarak birçok miras bulunuyor. Bu bakımdan gezilip görülebilecek yer bakımından da oldukça yere sahip Ankara’da çok uygun fiyatlara turistik gezilerinizi yapabilirsiniz. 5-7 gün gibi bir zaman diliminin yeterli olabileceği turistik geziniz için en ilgi çekici duraklara birlikte bakalım:

ANITKABİR

Ankara’nın Çankaya ilçesinde yer alan ve Türkiye’nin Kurucu Önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün anıt mezarının bulunduğu bir kompleks yapıdır. 1944’te başlanan inşasını üstlenen Emin Onat ve Orhan Arda tarafından 1953 yılında inşası tamamlanmıştır.

Anıtkabir sadece bir anıt mezar olmamakla birlikte, Atatürk’ün kullandığı araçları ve bir takım eşyaları da mevcuttur. Toplu taşıma araçlarıyla rahatlıkla ulaşım sağlayabileceğiniz ve girişlerin ücretsiz olduğu Anıtkabir, mutlaka ziyaret etmeniz gereken yerlerin başında gelmelidir.

Güven Park

Güvenpark, Ankara Kızılay Meydanı’nda bulunan ve Clemens Holzmeister tarafından meydana getirilen bir parktır. İçerisinde yetişkin ağaçlar, oturaklar, havuz ve çocuk parkı bulunan park’a giriş ücreti yoktur. Günün dilediğiniz saatinde rahatlıkla gidebilir, sessizliğin tadını doyasıya yaşayabilirsiniz. Minibüsler ve otobüslerle Kızılay’dan 5 dakikada gidilebilecek mesafede olmasıyla da mutlaka tercihiniz olmalı. 

Hacı Bayram Veli Camii

Ulus semtinin en önemli tarihi yapılarından biri olan Hacı Bayram Veli Camii, 1427 yılında Mimar Mehmet Bey tarafından yapılmıştır. Adını Hacı Bayram Türbesi’nden alan cami, sekizgen bir yapıya sahiptir. 2011 yılından beri ibadete açık olan Hacı Bayram Veli Camii, gezi listenizin ilk sıralarında yer almaya aday. Tarihi dokusunun korunarak bugüne gelen cami ayrıca 6.000 kişinin ibadet edebileceği büyüklüktedir. 

Anadolu Medeniyetler Müzesi

Anadolu Medeniyetler Müzesi, Paleolitik Çağlar’dan beri her karış Anadolu Toprağı’nın eserlerine ev sahipliği yapan ve Mahmutpaşa Bedesteni ve Kurşunlu Hanları’ndan oluşan iki binaya sahip olan bir müzedir.

1921 yılına kadar uzanan tarihi ile Anadolu tarihine ışık tutan Anadolu Medeniyetler Müzesi, 1938 yılında restorasyon çalışmasına girmiş 1968 yılında restorasyondan çıkmıştır. Minibüsler ve otobüslerle uygun fiyata ulaşabileceğiniz müzede eski medeniyetlere ait birçok kalıntı da göreceksiniz. Göreceğiniz bu kalıntılar şu dönemlerden kalmadır:

  • Paleolitik Çağ
  • Kalkolitik Çağ
  • Asur Ticaret Çağı
  • Eski Hitit Çağı
  • Hitit İmparatorluğu Çağı
  • Frig Krallığı
  • Urartu Krallığı

Kızılay Meydanı

Adını 1929 yılında Türk Kızılay’ı için inşa edilen bir genel merkezden alan Kızılay Meydanı, şehrin en kalabalık ve en işlek caddelerinin birleşiminde yer alır. Kızılay Meydanı’na bağlanan ana caddeyi takip ederek Anıtkabir’e ulaşmanıza fırsat veren meydan 1960’lı yıllarda birçok uluslararası ve ulusal eylemlerin de merkezi olmuştur.

Eylemler kadar milli ve resmi bayramlarında kutlama merkezi haline gelen Kızılay Meydanı’na ulaşım metro veya toplu taşıma araçları ile gerçekleştirilmektedir. Herhangi bir giriş ücretinin olmadığı meydanda, çok sayıda kafe ve restoranda huzurlu anılar biriktirebilirsiniz.

2 Kişi Katıldı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu